İstilacı ve zararlı böcek olan Kahverengi Kokarcaya karşı Bursa'da biyolojik mücadele yöntemi uygulanıyor.
Kahverengi kokarca; fındık, elma, armut, şeftali, trabzon hurması, turunçgil, mısır, biber, fasulye, domates gibi birçok bitkide besleniyor ve ciddi zararlara neden oluyor. Tarımsal yelpazede önemli oranda hasar ve verim kaybına yol açan bu böcek, 300'den fazla bitki türünde beslenebilme özelliğiyle tarım ürünlerini tehdit ediyor. Tarımsal üretimde önemli ölçüde kayıplara neden olan tahripkâr ve istilacı Kahverengi Kokarca böceğin erginlerinin uzun mesafelere uçabilme yeteneğinde olması, yayılışını kolaylaştırıyor. Meyve ve sebzelerde emgi yaparak birçok ürün için verim ve kalite kaybı riski oluşturuyor.
Kahverengi Kokarca Böceğiyle mücadelenin en etkili yolunun imha olduğunun altını çizen Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar, Biyolojik mücadele yöntemi hakkında şunları söyledi: ''Kahverengi kokarca, süne ile aynı familyadan olan bir böcek türü. Süne sadece hububatlarda zarar yaparken kahverengi kokarca ise 200'den fazla çeşit bitkiye zarar veriyor. Bu zararlı türü bitkiyi ısırdıktan ürünün ekonomik değeri ve kalitesi düşüyor. Bu böcek türü ülkemize ilk kez Giresun'dan giriş yaptı. Karadeniz'den bu bölgeye doğru geliyor, oldukça zararlı olan bu böcek türünden korunmanın en önemli yolu imha etmek. Bu böcek türü senede 3-4 kez döl veriyor. Salımını yapacağımız faydalı böcekler kendi yumurtasını zararlı böceğin yumurtasına döllüyor. Dolayısıyla bu yöntemle kahverengi kokarca böceği çıkacağına bu faydalı böcekler çıkıyor. Bijolojik mücadele aslında bu daha yumurtadayken başlıyor.''
Kahverengi kokarca böceğinin erken teşhis edildiği bölgelerde popülasyonu artmadan çevreye hiçbir zararı olmayan biyolojik mücadele yöntemine yoğunlaştıklarını belirten Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nde görevli Ziraat Yüksek Mühendisi Gürsel Çetin, şu ifadelere değindi: '' Bursa'da bir ilk bu bölgenin ekolojik ortamı, ilaçsız ve doğal olması ve bu bölgede kahverengi kokarcanın görülmesi sebebiyle biyolojik mücadelemizi burada başlatıyoruz. 2017 yılında Karadeniz bölgesi ve İstanbul'da ülkemize giriş yaptı. İstilacı ve son derece tehlikeli bir böcek türü. 200'den fazla bitkisel üründe zarara sebep oluyor. Sokucu emici ağız yapısına sahip olan bu böcek bitkide önce yara açıyor yaradan giriş bitki dokusunu zedeliyor ve ürünlerde buruşma oluyor. Bununla birlikte ürün kalite ve Pazar değerini kaybediyor. Bu böcek türü orman ürünlerinde dahi zarara sebep olabiliyor.
Bu böceği erken teşhis ettiğimiz bölgelerde popülasyonu artmadan çevreye hiçbir zararı olmayan biyolojik mücadele yöntemine yoğunlaştık. Ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın desteğiyle ilk laboratuvar Karadeniz Araştırma Enstitüsü'nde kuruldu. Onların destekleriyle bu çalışmayı yapıyoruz. Bu yöntemin genele baktığımızda yaklaşık yüzde 80 oranında başarı söz konusu. Salımını yapacağımız bu böcek doğada 3 ay kadar kalabiliyor. Aynı zamanda sadece kahverengi kokarcanın diğer zararlılarının yumurtasını bularak çoğalabilecek. Tahminimize göre 4-5 yıl içerisinde bu bölgede oturacak ve kahverengi kokarca ile ilgili üreticilerimizin bir şey yapmasına gerek kalmadan doğal olarak mücadelesini yapacak.''
Bursa İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Acar ile birlikte Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yazıcı, Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdür Vekili Dr. Kemal Abdurrahim Kahraman ve üreticiler katıldı.